Vaskülit Nedir?

Vaskülit, kan damarlarındaki iltihaplanmanın sonrasında o damarın beslemiş olduğu böbrekler, sinir, akciğer, deri tarzındaki dokularda beslenme bozukluğuna bağlı olarak yakınmalar ile giden hastalıklara vaskülit adı verilmektedir. Vaskülitin farklı türleri bulunmaktadır ve bunların bir kısmı insan hayatını ciddi anlamda tehdit edebilecek sonuçları doğurabilmektedir. Atardamar ve toplardamarda tutulabilmesinden ötürü de çok farklı bulgulara sebep olabilecektir. Bu bulgulardan bazıları ise;

– Öksürük ve nefes darlığı
– Göz bölgesinde kızarıklık, kalıcı ya da geçici görme kaybı
– Yeni ortaya çıkan yüksek tansiyon
– Deride küçük kırmızı noktasal döküntüler, şişlikler ya da ülsere yaralar
– Böbreklerin tutulumu sonrasında yüksek tansiyon, ödem

Vaskülit Neden Olur?

Genel olarak vaskülit hastalığı başlığının altında pek çok farklı hastalık bulunur ve bunların büyük bir kısmının sebebi ise tam olarak bilinmemektedir. Genetik faktörlerin yanı sıra insanların immün sistemini etkilemekte olan sigara ve enfeksiyonlar başta olmak üzere pek çok farklı çevresel faktör de yine bu rahatsızlığın ortaya çıkmasındaki etkenler arasında yer almaktadır. Bağışıklık sistemi, kendi kan damarlarına saldırması ve iltihap bulgularının da birleşmesi ile beraber o damar daralacak ve duvarında hasara bağlı yırtılma ve doku kanlanmasına neden olacaktır. Bütün otoimmün sistemik bağ dokusu hastalıklarında küçük damar vasküliti gelişebilmektedir. Bununla beraber Hepatit B ve C enfeksiyonları sonrasında da vaskülit oluştuğu görülebilir.

Yapılmakta olan araştırmalar gösteriyor ki vaskülit hem kadınları hem de erkekleri tüm yaş gruplarında etkilemektedir. Ancak Kawasaki hastalığı gibi bazı vaskülit formları yalnızca çocuklarda gelişmektedir. Bununla beraber Henoch-Schönlein purpurası da yine çocuklarda yetişkinlere oranla çok daha sık görülebilir. Dev hücreli arterit de ağırlıklı olarak 50 yaş üstünde görülebilir. Vaskülit; başta hastanın şikayetleri olmak üzere yapılacak olan muayene ve testlerin sonrasındaki anormallikler sonrasında ortaya çıkmaktadır. Kimi zaman ise tanının net olarak doğrulanması adına hastalıktan etkilenmiş olan organlara ya da damarlara ileri görüntüleme testlerinin yapılması gerekebilmektedir. Bu rahatsızlık tuttuğu damar çapına göre sınıflandırılır ve buna göre de en uygun tedavi seçenekleri arasından tercihler yapılır.