Muhammed İçin Şiir: Naat Nedir?

blank
naat nedir, naat ne demek, naat anlamı nedir, naat örnekleri

Özellikle Osmanlı’da yeri oldukça önemli olan, daha çok dinsel tören ve etkinliklerde icra edilen özel sanat, naat nedir? Naat Hz. Muhammed’i övmek, onun niteliklerini ve güzelliklerini aktarmak amacı ile yazılan şiirlere verilen isimdir. Sözlük anlamı olarak naat övmek, vasıflandırmak, methetmek anlamlarını taşır. Yazımızın devamında naat ne anlama gelir, önemli naat örnekleri nelerdir gibi konuların detaylarını bulabilirsiniz.

Naat Ne Demektir? Naat Örnekleri

Osmanlı’da çok önemli bir yeri olan naat, Hz. Muhammed’e olan sevgiyi, ona duyulan aşkı ve bağlılığı anlatmak içim yazılan şiirlere denir. Naatlar ile peygamberin özellikleri, miracı, ümmetine olan sevgisi ve mahşerdeki şefaati gibi konular dile getirilir. Divan edebiyatında örnekleri sıkça yer alan naat örneklerinde peygamber için yazılmış örnekler olduğu gibi dört Halife için yazılmış olan naatler de bulunabilir.

Naatler çoğunlukla kaside şeklinde yazılır. Divan eserlerinde naatler genellikle tevhid ve münacaatlardan sonra söylenir. Edebiyat kaynaklarında mesnevi tarzında yazılmış naatlere rastlamak da mümkündür. Arap edebiyatından İran edebiyatına, ardından da Türk edebiyatına geçen naatlerde Hz. Peygamber’in risaleti, mucizeleri, hicret, çektiği çileler gibi konular anlatılır. Kaside şeklinde yazılan naatlerde gazel, rubai, murabba, musammat, müstezat, kıta, tuyuğ şekilleri yazılmış naat örneklerini görebilmek mümkündür. Edebiyatımızda miras kalan ünlü naatlerden bazıları şu şekildedir:

Hakka pey-revlik idüp kâ’ide-i medhünd
Eyledüm eşk-i hacâletle bu yüzden inşâd (Nâbi)

Senin medhinde şirket eylesem Mevlâya ma’zûrum
Bu bâbda cürm ü isyâna bakılmaz yâ Rasûlallâh (Şeyh Galip )

 

Sen vahy-i âsumân ile itdiğini ayân
Ben kim olam ki şi’r ile şerh ü beyân kılam (Kemâl Paşazâde)

 

Sûya virsün bâğbân gülzârı zahmet çekmesün,

Bir gül açılmaz yüzün tek virse bin gülzâre su beyti ile

Şeyh Gâlib’in: Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin efendim,

Hak’tan bize sultân-ı müeyyedsin efendim (Fuzuli)

 

Konsun yine pervazlara Güvercinler;

“Hû hû” lara karışsın Âminler…

Mübârek akşamdır; Gelin ey Fâtiha’lar, Yâ-sin’ler! ( Arif Nihat Asya)

 

Belâ-yı mâsivâya mübtelâyım, yâ Resûlallah,

Zebûn-ı pençe-i nefs ü hevâyım, yâ Resûlallah.

Kerem kıl ben esîm’e, el-aman ey rahmet-i âlem,

Serâpâ mahz-ı isyân ü hatâyım, yâ Resûlallah. ( Ziya Paşa )