Halk arasında içkiye başlama saati olarak bilinen, birçok müslümanın merak ettiği konular arasında yer alan kerahat vakti nedir? Kerahat vakti namaz kılmanın caiz olmadığı zamanlar anlamına gelir. Bazı kaynaklarda ise güneşin doğduğu andan itibaren ışınlarının en yoğun hale gelinceye kadar geçen zamana kerahat zamanı denir. Ancak kerahat daha çok ilk anlamı ile kullanılır. Kerahat vakitleri içerisinde namaz kılınması mekruhtur.
Kerahat Vakti Nedir? Kerahat Vakti Ne Zamandır?
Bilinen iki türlü kerahat vakti bulunur. İlk kerahat vakti farz ya da nafile fark etmeksizin hemen her türlü namazın kılınmasının mekruh olduğu saatlerdir. İkinci kerahat vakti ise bir tek nafile namaz kılmanın mekruh olduğu saatlerdir. Bu saatler içerisinde kişi isterse diğer namazları kılabilir, bu namazlar caizdir.
İlk kerahat vakitleri, yani farz ya da nafile tüm namazların mekruh olduğu vakitler aşağıdaki gibidir;
- Sabah kerahatı : Güneş doğmaya başladıktan sonra, geçen yaklaşık 45 dakikalık süreye sabah kerahati denir.
- Öğle kerahati : Öğle ezanına 45 dakikalık bir zaman dilimi kaldığında yani güneş tam tepe noktasında olduğunda öğle kerahati zamanıdır.
- Akşam kerahati : Güneş batmadan önce, akşam ezanı okunmadan yaklaşık 45 dakika öncesinde başlayıp güneş batana kadar geçen zaman dilimidir. Akşam kerahatinde sadece o günün ikindi namazının farzı kılınabilir.
Tüm bunlar dikkate alındığında güneş doğarken, güneş tepedeyken ve güneş batarken namaz kılınmayacağı gibi bir sonuç çıkarılabilir. Hz. Muhammed bu konu ile ilgili görüşlerini farklı şekillerde dile getirmiştir. Bir kaynakta kendisi ile ilgili şu sözler geçmektedir : “Rasulullah (s.a.v.) bize üç vakitte namaz kılmayı ve ölülerimizi defnetmeyi yasaklıyordu. Güneşin doğmasından itibaren bir veya iki mızrak boyu yükselmesine kadar, güneşin gök yüzünde tam dik oluşundan batıya yönelmesine kadar ve güneşin sararmasından itibaren batmasına kadar.”
Kerahat vakitlerinde namaz kılınmamasının farklı sebepleri bulunur. Örneğin güneşe tapanlar bu üç kerahat vaktinde güneşe ibadet ettikleri için müslümanlar bu vakitlerde ibadetlerini yerine getirmez. Aynı şekilde Hz. Muhammed’in “Şeytanların boynuzları güneş ile beraber doğar,güneş yükselince ayrılır,zevale gelince tekrar gelirler alçalmaya başlayınca ayrılırlar,batacağı sırada tekrar gelir ve battıktan sonra tekrar ayrılır” sözüne istinaden şeytanlardan kaçınmak için de bu vakitlerde namaz kılınmaz.