Alevilerin Geleneksel İbadeti : Hızır Orucu Nedir?

hızır orucu nedir, hızır orucu hangi tarihte tutulur, hızır orucu nasıl tutulur

Aleviler tarafından gelenekselleştirilmiş, her yıl 13 Şubat tarihinde başlayan ve 3 gün boyunca süren hızır orucu nedir? Hızır orucu Hızır Peygambere adanmış bir Alevi geleneğidir. Oldukça geniş bir coğrafya üzerinde sürdürüldüğüne inanılan bu gelenek, Şia ve Alevi inancına sahip olan vatandaşların 3 gün boyunca oruç tutması ile gerçekleşir.

Hızır Orucu’nun Tarihçesi

Hızır orucu ile ilgili rivayet Nuh Peygamber dönemine uzanır. Nuh Peygamber’in gemisi fırtınada kalınca halk ”yetiş ya Hızır” diye feryat etmeye, yalvarıp dua etmeye başlar. Ardından halkın duası Allah tarafından kabul edilir ve fırtına diner. O günden itibaren halk Allah’a şükür etmek için her yıl aynı tarihlerde 3 gün olacak şekilde oruç tutmayı adak eder. Nuh’un gemisinden bu yana önemini hiçbir şekilde kaybetmeden günümüze kadar ulaşan Hızır Orucu ile ilgili bir diğer rivayet ise Hz. Ali ve Hz. Fatma’ya dayanır. Hz. Ali ve Hz. Fatma çocuklarının hastalanması üzerine tam üç gün boyunca oruç tutarlar. Her üç günde tam oruçlarını açacakken kapılarına yardım isteyen biri gelir ve oruçlarını açacakları yiyeceği bu kişiye verirler. Rivayette bu kişinin Hz. Hızır olduğuna, Hz. Hızır’ın Hz. Ali ile Hz. Fatma’yı sınadığına inanılır.

Hızır Orucu Ne Zaman Tutulur?

Hızır Orucu her yıl Şubat ayının 13, 14 ve 15. günlerinde tutulur. Orucun inancı Allah’a zor günlerde yardımcı olmaya devam etmesi için dua etmek ve şükretmektir. Hz. Hızır’ın şahsında Allah’tan  bereket istemek, dostluk ve dayanışma talep etmek, kardeşlikte buluşmaktır.

Hızır orucunda sahura kalkılmaz.  Gün doğumu ile gün batımı arasında hiçbir şey yenmez. Gün batımı ile oruç açılır. Hızır orucunda Muharrem orucunda olduğu gibi herhangi bir yasak ya da yeme içme kuralı yoktur. Oruç açıldıktan sonra her türlü yiyecek ve içecek yenilip içilebilir. Geleneklere göre halk oruç açıldıktan sonra toplanıp bir araya gelir. Hızır peygamber ile ilgili hikayeler anlatılır, sazlar çalınır, köy halkına deyişleri menkıbeler anlatılır. Orucun ardından gavut ismi verilen kavrulmuş ve öğütülmüş buğday irmiğinden bir pilav pişirilir. Pilavın içerisine tereyağı dökülerek tüm Alevi halkı bir arada pilav yer ve dua eder.